Kalbinin delik olduğundan şüphelenilen hastanın doğuştan kalp zarının bulunmadığı ortaya çıktı
Akciğer rahatsızlığı dolayısıyla hastanemize başvuran , kalp rahatsızlığı kontrolü için Kardiyoloji'ye sevk edilen ve Kardiyoloji Uzmanımız Mehtap YENİ tarafından muayenesi yapılan 45 yaşındaki erkek hastanın kalp zarının doğuştan bulunmadığı ortaya çıktı. İlk etapta kalbi delik olduğundan şüphe edilen hastanın gerekli kontrolleri yapıldığında, doğuştan kalp zarının bulunmadığı ve kalp aksının normal insanlara göre sola eğik şekilde olduğu tespit edildi.
Şüphe üzerine yapılan kontrolde hastaya teşhisi koyan Kardiyoloji Uzmanımız Uz.Dr. Mehtap Yeni, bu durumun çok nadir görülen bir hastalık olduğunu belirtirken, bu tür vak'alarda hastaların ciddi bir rahatsızlık yaşamadığını, ancak zaman zaman silik şikayetlerle hastanelere başvurduğunu ifade etti.
YENİ: "Kalpte delik şüphesiyle yönlendirildi, yaptığımız tetkiklerde kalp zarının olmadığını fark ettik"
Dünyada şu ana kadar bildirilen 400, Türkiye'de ise bildirilen yalnızca 4 vak'anın bulunduğunu ifade ederek “Hastamız, kalpte delik şüphesiyle bana yönlendirilmişti, sonrasında yaptığımız tetkiklerde kalp zarının olmadığını fark ettik. Çok nadir görülen bir hastalık. Bu durum hastanemizde çekilen Kardiyak MR ile daha net bir şekilde koyulabiliyor. Şüphe etmemiz Eco vasıtasıyla oldu. Eco'da hastanın kalbinin, sol tarafa doğru çok eğik olması bize tanıda şüphe ettirdi. Daha sonrasında Kardiyak MR, kalbin tomografisi sonrasında hastanın tanısını koymuş olduk. Bu hastalığın, genellikle on binde bir veya bazı kaynaklara göre yüz binde 4 olarak görüldüğü belirtiliyor. Dünyada şu ana kadar toplam 400 vak'a bildirilmiş, Türkiye'de ise henüz bildirilen sayı 4. Nadir görülen bir durum olduğu için tanı konulması çok düşük oranlı bir hastalık. Bu nedenle sadece şüphe etmek gerekiyor. Biz, şüphe ettikten sonra böyle bir tanı koyduk. Hastanın geriye dönük şikayetlerini dinledikten sonra çok sık akciğer enfeksiyonu geçirdiğini öğrendik. Bu hastalar genelde bu şikayetle gelebiliyorlar. Onun dışında çarpıntı, baş dönmesi, baygınlık gibi hemen hemen her kalp hastasında olabilecek çok silik şikayetlerle geliyorlar. Bu hastamız da birçok kez tetkik edilmiş aslında ama bu şekilde bir tanı konulmamış. Çünkü, çok nadir bir durum olduğu için hekim arkadaşlar tarafından çok kolay atlanabilecek ya da tanısı akla gelmeyebilecek bir durum. Biz, burada tanıyı koyabildik" diye konuştu.
"Hastanın çok ciddi şikayetleri yok"
Uz.Dr. YENİ hastanın genel durumu hakkında ise şu değerlendirmelerde bulundu; "Hastanın çok ciddi şikayetleri yok. Ciddi şikayetleri olmadığı için MR bulgularına bakarak şunu söyleyebilirim; hastanın şu anda ciddi bir cerrahi endikasyonu yok. En azından şu ana kadar böyle bir durum yok. Hastamız 45 yaşında ve şu ana kadar ciddi bir şikayeti olmamış. Bu hastalıkta MR bulgularına bakarak, biz hastanın riskini değerlendiriyoruz. Kalbin eğer, o zarın olmadığı yerden fıtıklaşması söz konusuysa, kalbe giren - çıkan damarlarda bası söz konusuysa, o zaman ciddi cerrahi endikasyon doğmakta. Bu hastada şimdiye kadar biz böyle bir şey tespit etmedik".
Akciğer rahatsızlığı şikayeti ile geldiği hastanede sevk edildiği klinikte, kalp zarının bulunmadığı teşhisi ile karşılaştığını anlatan hasta Alaattin Yiğit ise, "Akciğerlerimi üşüttüğüm için yaklaşık 1 sene önce hastaneye geldim, takip sonucu iyileştim, yaklaşık 1 yıl sonra tekrar nüksetti. Buradaki doktorum tedavimi yaptıktan sonra beni tetkik sonuçlarım dolayısıyla Kardiyoloji'ye yönlendirdiler. Mehtap Hocamın yaptığı kontrolde sonuç buraya geldi. Ben, o konuda (kalp zarının bulunmaması konusunda) hiç bir şey fark edemiyorum. Sağlığım iyi, bazen çok nadir olarak 3. ve 4. katlara çıkarken biraz rahatsızlık hissediyorum, o da çok sayılmaz yani. Biz de bu durumu ilk defa Mehtap Hanımdan duyduk. Bu güne kadar birçok doktora gittim böyle bir tetkik koyulmadı ama Mehtap Hanımın Londra'da bu konuda aldığı eğitim ve dikkati sayesinde bu teşhis konuldu. Kendisine teşekkür ediyor, başarılar diliyorum" şeklinde konuştu.