Çocuk Nefroloji Uzmanımız Dr. Mehtap SAK ile çocukluk çağında kan basıncı yüksekliği konulu söyleşimiz
17 Haziran 2021


ÇOCUKLUK ÇAĞINDA KAN BASINCI YÜKSEKLİĞİ

 

Kan basıncı ölçümü erişkinlerde olduğu gibi çocukluk çağında da önem taşır. Çocuklarda kan basıncı yüksekliğinin görülme sıklığı %4 ile %6 arasında değişmekle birlikte eşlik eden risk faktörleri görülme sıklığını arttırmaktadır. Günümüzün en önemli problemlerinden biri haline gelen obezite, hazır gıdalarla ve tuzlu beslenme kan basıncı yüksekliğine zemin hazırlayan başlıca etmenlerdir.

        Sağlıklı çocuk muayenesinde, risk faktörü olmayan çocuklarda kan basıncı ölçümü 3 yaşından itibaren başlar ve senede bir kez ölçülmesi gerekir. Erken doğum, düşük doğum ağırlığı, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu, böbrekler ile ilgili bilinen bir hastalık durumu, obezite gibi risk faktörlerinin olduğu durumlarda ölçüm 3 yaşından önce her poliklinik kontrolünde yapılır. Ayrıca baş ağrısı, burun kanaması gibi şikayetleri olan hastalarda yaş gözetilmeksizin mutlaka kan basıncı ölçümü yapılmalıdır. Çocuklarda hipertansiyon, 13 yaşına kadar sistolik veya diyastolik kan basıncının, en az üç ayrı zamanda ölçülen değerinin yaş, cins ve boya göre belirlenmiş sınırların üzerinde olması olarak tanımlanabilir. On üç yaşının üzerinde ise kan basıncının 120/90 mmHg’ nin altında olmasını bekleriz. Kan basıncı ölçümünün doğru sonuç vermesi için hasta en az 5 dk dinlenmiş olmalı, oturur pozisyonda ve sağ üst koldan uygun  boyutlu bir manşonla ölçüm yapılmalıdır.

       Tanı aşamasında göz önünde bulundurulması gereken iki önemli konu vardır. Bunlar ‘Beyaz önlük hipertansiyonu’ ve ‘Maskelenmiş hipertansiyon’ dur. Beyaz önlük hipertansiyonu sıklıkla karşımıza çıkan bir durumdur, heyecan, yorgunluk, vs gibi nedenler ile poliklinikte ölçülen kan basıncının yüksek olması, evde ölçülen değerlerin normal olmasıdır. Maskelenmiş hipertansiyon ise poliklinik ölçümlerinin normal, ev ölçümlerinin yüksek olmasıdır. Tanı aşamasında tansiyon holter dediğimiz 24 saat boyunca ayaktan kan basıncı ölçülmesi esasına dayanan yöntem altın standart olarak kabul edilmektedir.

Hipertansiyon tanısı alan hastalarda tansiyon evrelemesini yapar, organ hasarını araştırır, nedene yönelik tetkiklerimizi yaparız. Kan basıncı yüksekliğinin başlıca etkilediği üç organ böbrekler, göz ve kalptir. İlk aşamada tam kan, böbrek ve karaciğer fonksiyon testleri, tam idrar tahlili, tiroid hormonları, böbrek damarlarının görüntülendiği renkli böbrek ultrasonu, göz muayenesi ve ekokardiyografinin yapılması gerekir. Hastanın şikayetleri doğrultusunda tetkikler genişletilebilir.

     Tedavi aşamasında, organ hasarı saptamadığımız yüksek kan basıncı tanısı alan hastalarımız beslenme düzenlemesi, kilo kontrolü ve düzenli egzersiz önerilerek takibe alınır. Evre 1 hipertansiyonda, hedef organ hasarının varlığı, hastanın baş ağrısı, burun kanaması gibi semptomlarının olması, eşlik eden başka risk faktörlerinin varlığı, kan basıncının diyet ve egzersiz ile kontrol altına alınamamış olması, başka bir hastalığa ikincil gelişmesi durumlarında ilaç tedavisi başlanır. Evre 2 hipertansiyonda ise ilaç tedavisine hemen başlanır. Hipertansiyonun tüm evrelerinde tuzdan kısıtlı, potasyum, magnezyum, folik asit ve liften zengin, düşük yağlı diyet önerilir. Egzersiz olarak kan basıncı kontrol altındaki hastalarda  ağırlık kaldırma dışındaki egzersizler önerilebilir.

       Böbreklerimiz için önemli olan suyu hayatımıza daha çok dahil edip, obezite ve tuzlu gıdalardan kaçınalım. Sağlıklı günler dilerim..