Hastanemiz Psikiyatri Uzmanı Dr. Elif Nurgül SUNGUR ile Dünya Ruh Sağlığı Günü nedeniyle yapmış olduğumuz söyleşi, Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu tarafından 1992 yılında belirlenmiş ve her yıl 10 Ekim’de ruh sağlığı ile ruhsal hastalıkların toplumda farkındalığını arttırmak amacıyla kutlanmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü, sağlığı sadece hastalık ve sakatlık değil, bedensel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik hali olarak tanımlayarak bedensel sağlığın yanında ruh sağlığının önemini de vurgulamıştır.
Her yıl farklı bir temayla kutlanan Dünya Ruh Sağlığı Günü’nün bu yılkı teması “Eşitliğin olmadığı dünyada ruh sağlığı” olarak belirlenmiştir.
Ruh sağlığı alanındaki eşitsizlik; hastalık, sosyoekonomik durum, cinsiyet ve cinsel yönelim, göçmenlik gibi damgalanma ve ayrımcılıkla ilişkili etkenlere bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir.
Covid 19 pandemisi eşitsizliğin bazı sonuçlarını da su yüzüne çıkarmıştır. Birçok insan yakınlarının yasını ya da gelecek endişeleri yaşamış, özellikle yaşlılar ve çocuklar ise izolasyon veya yalnızlık yönünden etkilenmiştir.
Ruh sağlığı hizmetlerine erişimdeki eşitsizlik de ruhsal tedavileri aksatabilmektedir. Yüksek gelirli ülkelerde, depresyon hastalarının yüzde 75'inden fazlasının yeterli bakım almadığı, düşük ve orta gelirli ülkelerde ise ruh sağlığı sorunu yaşayanların yüzde 75’ten fazlasının hiçbir tedavi imkanına erişemediği bildirilmektedir.
Damgalama, birçok durum için söz konusu olabilmekte ancak hastalıklar içerisinde de ruhsal bozukluk tanısı olanlar damgalamanın olumsuz sonuçlarına en fazla maruz kalanlardır.
Ruhsal hastalıklı olarak damgalanan kişiler, toplum tarafından değersizleştirildiklerine ve dışlanacaklarına inanmaktadır. Bu kişilerin ayrıca benlik saygısında azalma, sosyal işlevselliklerinde bozulma gibi birçok olumsuzlukla da baş etmesi gerekebilmektedir. Psikiyatrik hastalığı olan kişilerin yakınları da etiketlenme ve reddedilme kaygısı nedeniyle yakınlarının ruhsal hastalığını gizleme eğiliminde bulunabilmekte, suçluluk duyguları yaşayabilmektedir. Damgalanma hasta kadar hasta yakınlarını da olumsuz etkileyerek yaşam kalitelerini düşürmektedir.
Toplumlarda ruhsal hastalıklara yönelik bu olumsuz inançlar nedeniyle birçok hasta, hastalığını ve tedavi sürecini saklamak için çabalamaktadır. Damgalama, ruhsal bozuklukların tanı ve tedavisinin önündeki en büyük engellerden birisidir. Bununla mücadelede ruhsal hastalıklar ve damgalama ile ilgili doğru yönde bilgilendirmeler yapıp olumsuz stereotipileri ortadan kaldırarak, onların yerine gerçek bilgileri koymayı amaçlayan toplumsal eğitim önemlidir.
10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günümüz kutlu olsun.