Hastanemiz Sivil Savunma Uzmanı İbrahim TOKER ile Uluslararası Afet Risklerinin Azaltılması Günü nedeniyle yaptığımız söyleşi
13 Ekim 2022


Hastanemiz Sivil Savunma Uzmanı İbrahim TOKER ile Uluslararası Afet Risklerinin Azaltılması Günü nedeniyle yaptığımız söyleşi;                                                           
  Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen “Dünya Afet Risklerinin Azaltılması Günü”
farkındalık yaratmak amacıyla 2009 yılından itibaren ulusal düzeyde her yıl 13 Ekim’de
kutlanmaktadır.
Afetler; Toplumun tamamı veya belli kesimleri için fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar
doğuran, normal hayatı ve insan faaliyetlerini durduran veya kesintiye uğratan, toplumun tek
başına kapasitesinin yeterli olmadığı doğa, teknolojik veya insan kaynaklı olaylardır. Bir başka
deyişle Afet bir olayın kendisi değil, doğurduğu sonuçtur.
Hastaneler, Afet yönetiminde özel bir öneme sahiptir. Çünkü Sağlık Sistemleri afetten nasıl
etkilenirse etkilensin sağlık hizmetlerini devam etmek ve artan talebi karşılamak zorundadır.
Bu yüzden Hastanelerin afetlere karşı dirençli ve hazırlıklı olması, sağlık hizmetlerinin
aksatılmadan yürütülmesi son derece önemlidir.
Bu bağlamda Hastanemizin işlev kaybını önlemek için fiziksel ve fonksiyonel olarak afete
hazırlıklı ve dayanıklı olması, zamanında, hızlı ve etkili müdahaleyi sağlamak amacıyla
Bakanlığımız tarafından geliştirilen, HAP kılavuzu çerçevesinde kapsamlı ve uygulanabilir
Hastane Afet ve Acil Durum Planı hazırlanmış olup, aşağıdaki konularda sürekli yenileme ve
revize çalışmaları yapılmaktadır.
▪ Mevcut afet risklerinin azaltılması, yeni risklerin belirlenmesi ve önlenme çalışmaları,
▪ Afet kaynaklı can kaybını, fiziksel, ruhsal ve sosyal sorunları azaltmada etkili müdahale
yöntemleri,
▪ Kargaşayı önlemek ve acil sağlık hizmetlerini kesintiye uğratmamak için Acil Servise yakın,
güvenli ve uygun bir bölgede, Afet Triyaj alanları oluşturma çalışmaları,
▪ Afet ve acil durumlarda, Hastanenin yiyecek, içecek, tıbbi malzeme, ekipman ve donanım
yönünden en az ilk 72 saat kendi imkanları ile baş edebilme hazırlıkları,
▪ Planda görevli personelin yeterliliği ve hastanenin hazırlık düzeyinin artırılması amacıyla her
yıl eğitim ve tatbikatlar düzenleme çalışmaları.
Sonuç olarak önceden yapılmamış kurumsal, bölgesel ve ulusal afet planları olmayan ve
hazırlıksız yakalanan toplumlar Afetlerde her zaman büyük zarar görmüştür,
Ülkemizin % 92’si afet bölgesindedir ve afetler konusunda bir açık hava müzesi özelliğini
taşımaktadır.
Bu nedenle Ülkemizi terk edemeyeceğimize veya başka bir coğrafyaya taşımayacağımıza göre
Afetlerle Yaşamayı öğrenmeli, alınacak tedbirleri önceden belirlemeliyiz.
Yapılması gereken Afetlerle mücadele etmek değil, doğanın belirlediği kurallarla yaşamaktır.
Afetsiz Günler Dileğiyle…